Zeytin Hotel

Bozburundan Selimiye ye giderken yolda tesadüfen arayıp şansımıza boş odası olduğu için konakladığımız ama şansımızın bize güldüğü bir deneyimdi bir gece konakladık ama girişten çıktıgımız ana kadar geçen sürede bizi güzel ağırlayan a dan z ye tüm personele, yola çıkıyoruz diye suyumuzu bile düşünen sahiplerine çok teşekkür ederim kesinlikle canı gönülden tavsiye ederim.

Biz akşam yemeğinde restoranına gittik. Deniz kenarında çok güzel bir yer. Masalar iskelede. Servis ***et güzel. Çok güzel pişirilmiş bir balık yedik tam kıvamında. Fiyat performans dengesi ***et güzel. Akşamüzeri gidip denize girmek için de ayrıca iyi.

6/14 Ağustos arası arkadaşımla Zeytin otelde konakladım. Tatilin 3. Günü akşam duş aldıktan sonra duşakabini açacaktım ki duşakabinin camı büyük bir gürültüyle patladı ve her yer tuz buz oldu. O sırada büyük bir parça elimin üstünü yardı. Heryer kan ve tuz buz şekilde (ayaklarım ve üstümde de küçük cam parçaları vardı) arkadaşımın desteği ile banyodan çıktım. Üstümü ıslak mendillerle temizledik. Elime de büyük havlu sardım. Otelin yetkililerini aradık ve odaya geldiklerinde sağlık ocağından doktor çağırmalarını söyledik. Onlar da şokda olsa gerek ne yapacaklarını bilemediler çünkü doktor dikiş gerekiyor Marmarise gitmelisiniz dediğinde bize arabamız olup olmadığını sordular. O kadar şoktaydım ve canım yanıyordu ki cevap veremedim ama arkadaşım soruyu tam anlayamadığını belirten bir iki kelime diyebildi. Bir araba bulundu ve Marmarise hastaneye gittik. 13 dikiş atıldı. Döndüğümüzde geç bir vakitti ve bize yemek verdiler, çok üzüldüklerini ilettiler. Yine o esnada otelin sahibi arabalarının bozuk olduğunu ondan bize arabanız var mı diye sorduğunu belirterek özür diledi ancak arkasından duşakabinciyi aradığını ve onun bir darbe sonucu camın patlayabileceğini ilettiğini söyledi. Sanırım ben duştan çıkarken cama vurmaya karar verdim!!!! Özürün arkasından yaptığı duşakabin açıklaması bence oldukça talihsiz başka bir cümle oldu. Kalan 5 günlük tatilimde ne yazık ki denize girmem yasak oldığundan denizi seyretmekle kaldım. Hatta bir ara işletmenin sahibi sanırım 1 ya da 2 gün sonraydı herşey geçti değilmi, iyisiniz diye sordu. Bütün bir yıl çalışıp az yapabildiğim tatilim sayenizde heba oldu diyemedim tabiki. Cumartesi akşam çıkış yapmak için hesabı kapattık. Sağolsunlar içtiğimiz suya kadar aldılar (Sadece olay gecesi döndüğümüzde yediğimiz yemeği almamışlar). Bilmiyorum ne beklediğimi ama ne bir jest ne de çıkarken “Kusura bakmayın talihsiz bir tatil oldu sizin için, seneye yine bekleriz, bunu telafi ederiz” gibi insana iyi gelen cümleler sarf edilebilirdi. Sadece iyi akşamlar dendi. Şu anda hala elim dikişli ve dikişlerin alınabilmesi için 15 gün geçmesi gerekiyormuş. Herhalde iz de kalacak. Serçe parmağımın eklem bağlantısında 3 dikiş var ve açılınca umarım bir sıkıntı kalmaz. Herhalde bu yaşadığım en talihsiz tatildi ve işletmenin profosyenel olmayan tutumu da üzerine eklendi. Tüm olanları düşününce aklıma şöyle bir soru geliyor “Çok mu zordu küçük bir jest yapmak ya da çıkarken birkaç kelime etmek!” Bu olaylar bir başkasının başına gelseydi büyük ihtimal otele dava açardı. Çünkü hizmet sektörü bizim sağlığımızı korumak durumunda. Bir daha Zeytin otele gideceğimi hiç sanmıyorum. Cam parçaları daha riskli kesiklere yol açabilirdi. Tek avuntum hayati bir riskin olmaması oldu. Avukat arkadaşlarım hala dava açmam gerektiğini belirtiyorlar.

Her fırsatta kaçtıgımız işletmeciliğiyle güleryüzleriyle ve temizlikleriye her daim bizleri cezbeden efsane aile.içinizde acabanız olmadan gönül rahatlıgıyla gidin tavsıye edeceksınız zaten.gecesi ayrı güzdüzü ayrı lezzetleri ayrı güzel