Gulumser Hatun Termal Hotel & Spa

Gülümser Hatun Termal Hotel Bir haftadan beri Gülümser Hatun Termal Hotel’deyiz. Nihayet Antalya’nın sıcağından kurtulduk, küfül küfül bir rüzgar esiyor, adeta bizi okşayan. Pencereleri açıyoruz, gözlerimizi kapatıp rüzgarın sesini dinliyoruz. İlk defa yaşadığımızı, sevinçten kalbimizin küt küt attığını hissediyoruz. Hayatımızın gelecek bir haftasını Allah izen verirse renkli bir biçimde yaşayarak; yiyerek, içerek ve gülüp oynayarak geçirecek, felekten dolu dolu bir on gün çalacağız.. Bunun için buraya geldik. Cennetten bir köşeye düşmüşüz. Burada insanın rahat etmemesi imkansız. Temiz hava ve çılgın doğayı doya doya yaşamak için gelmiştik. Baharı bulduk. Daha önceden bir çok kez değişik termal otelde kalmıştık. Burada şimdiye kadar yaşadıklarımızın tam tersine, her şey dört dörtlük. Avuç dolusu para veriyorduk, haliyle beklentimiz fazla olacaktı, ama yine de vasatın biraz üstünde olsa bize yeterdi.. Buradaysa olağanüstü bir emek harcayarak, insanların rahat edebilmeleri için her türlü konfora haiz şahane birçok bina yapmışlar. Daireler oldukça geniş, modern bir ailenin rahat edebilmesi için her şey düşünülmüş. Özellikle üst katlardan kara manzaralı bir daire seçtik. Gerçektende şahane bir doğa manzarası var, oturup kitap okuyacağımız ya da kuş sesleri dinleyebileceğimiz iki tane geniş balkonumuz var. Gülümser Hatun Termal Hotel, tatil yapabileceğiniz müstesna yerlerden biri. Bozkırın ortasında bir cennet. Nereye bakarsanız bakın göz alabildiğine ekili yem yeşil tarlalar. Her yer ter temiz, pırıl pırıl. Odalar, lobi, bahçe, yüzme havuzu, müşterek kullanım alanları, yemekhane, mutfak tertetemiz, tertipli, düzenli... Yemek çeşitleri, atıştırmalıklar, soğuk mezeler oldukça bol ve taze. Bu mevsimde çarşıda, pazarda, manavda bulabileceğiniz ne varsa hepsi var. Güneş batmaya yakın, uzaklardaki dağlara bakıp hayaller kurup mutlu olabileceğiniz cennetten bir köşe burası. İnsanların kendilerini yeniden bulabileceği, eskiden yaşadıkları güzel günlere dönebileceği, şahane güzelliğe sahip bir doğa ve medeniyet harikası... Her taraf yem yeşil, gökyüzü hep mavi. İnsan buraya adım attığı andan itibaren ruhunun bedeninden çıktığını ve bir ömür boyu burada yaşamak istediğini hissediyor. Yoncalı dünyaya ait olmadığımızı hissedebileceğimiz yerlerden biri. Nihayet günün meşgalelerinden kurtulacak, ayağımız bizi nereye götürürse oraya gidecek, plansız proğramsız dop dolu bir hafta daha yaşayacağız. Bahar hala hükmünü sürüyor, hava oldukça serin, nihayet sıcaktan şikayet etmeyeceğimiz bir yer bulduk. Kütahya doğası, havası, musluktan akan doğal suyu ile harika bir belde.. Yıllarca özlenen bir sevgiliye kavuşmanın heyecanı var içimizde. Yüreğimizin sevinçle pır pır çarptığını hissediyoruz. Beyaza boyalı ilaçlarla böcekleri öldürülmüş steril, korkunç monoton hayatımızdan bir nebze de olsa kurtulduk. Kuş sesleriyle uyuyor, kuş sesleriyle uyanıyoruz. Gülümser Hatun külliyesi yeryüzündeki cennetin bir diğer

Kütahyaya her geldiğimizde gittiğimiz bir oteldi. Bugun gittiğimizde karma havuzun kapalı olduğu, ailece bizi erkek havuzuna alacaklarını ama biri şikayet ederse eşlerimizle ayrılıp farklı havuzlara gireceğimiz söylendi. Bu bilgi kesinlikle rezervasyon yaparken vs söylenmedi. 1 saat kadar (9aylık bebeğimizle) yüzdükten sonra çıkmamız talep edildi. Bizimle birlikte en az 4-5 çocuklu aile vardı. Herkesi ıslak bi şekilde çirkin bir tavırla dışarı çıkardılar. Sadece 2 erkek rahatsız oldu diye onlara çözüm bulmak yerine tüm aileleri bebekleriyle çocuklarıyla mağdur ettiler. Sabah arayıp karma havuzun kapalı olduğu söylenseydi tüm bunları yaşamadan bugünlük iptal eder ilerde tekrar gelmeyi seçerdik. Keşke bursasporu karşılarken gösterilen özveri müşterilere de gösterilseydi. Üstelik tüm bunlar 8 mart kadınlar gününde yaşandı. Bu saatten sonra asla gitmeyeceğiz, kimseye önermeyeceğiz. Bir sürü termal otel var, bu oteli kesinlikle tavsiye etmiyorum.